Lökosit Sayısı, vücutta savunma görevinde yer alan akyuvarlara lökosit adı verilir. Bir milimetre küp kanda yaklaşık lökosit sayısı dört bin ile sekiz bin civarında olduğu bilinmektedir. Kemik iliğinde üretimi gerçekleştirilen lökositler kanda bulunmalarının yanında aynı zamanda lenf sistemi, dalak ve öteki vücut dokuları içerisinde de yer alabilmektedirler.
Vücudun savunmasında başlıca rol oynayan hücrelerdir lökositler. Eğer bireyin vücudunda herhangi bir hastalık mevcut ise bu gibi durumlarda vücudun lökosit sayısı artış göstermektedir. Bir litre kan içerisinde yer alan lökosit sayısı beş milyar ile on milyar arasında iken bütün vücutta yer alan lökosit sayısı yirmi beş milyar ile yüz milyar arasında değişiklik göstermektedir. Yeni doğmuş olan bir bir bebekte lökosit sayısı yetişkinlerinkinden farklı olarak on beş bin ile kırk bin arasında değişiklik gösterir. Çocuklarda da lökosit sayısı hemen hemen on bin civarında seyir etmektedir. Yetişkinlerde enfeksiyon hallerinde lökosit sayısı kırk binlere kadar çıkar iken lösemi hastalarında ise bu sayı beş yüz bin olacak kadar yüksek seviyelere ulaşabilmektedir.
- Kemik iliğinden kaynaklanan hastalıklar
- Lösemi yani kan kanseri hastalığı
- Aşırı aktif çalışan dalak
- Karaciğerde meydana gelen hastalıklar
- Viral enfeksiyonlar
- Romatizmanın neden olduğu eklem iltihapları
- Vitamin eksiklikleri
- AIDS hastalığına yakalanmak
Lökosit sayısı belirlemesi için lökosit sayımı işlemi bir milimetre küp periferik kanda yer alan lökosit sayısının saptanması gerekir.
Enfeksiyonların ve lösemi hastalığının tespiti de bu sayede gerçekleşmiş olur. Lökosit sayımı kan sayım cihazları ile ölçülmektedir. Lökosit sayısındaki artışlara tıp dilinde lökositoz adı verilmektedir. Lökosit sayısındaki azalmaya ise tıp dilinde lökopeni adı verilmektedir. Lökositoz özellikle stres ve egzersiz yapma durumlarında ortaya çıkmaktadır. Kemoterapi, radyasyon ve bağışıklık sistemi zayıflıklarında da lökopeni baş göstermektedir. Lökosit sayılarındaki azalma ya da artışın anormal seviyelerde devam etmesi hastanın genel sağlık durumunun kötüye gittiğinin ve hemen müdahale edilmesi gerektiğinin bir işaretidir. Eğer yapılan tetkikler sonucunda sayılar normale dönmüş ise bu hastanın iyileştiğinin bir göstergesidir. Hamileliğin son aylarında ve doğumda lökosit sayılarında farklılıkların görülmesi normaldir bireylerin endişe duymalarına gerek yoktur. Cerrahi müdahaleler neticesinde kişinin dalağının alınması durumlarında da lökosit sayılarında değişiklikler gözlemlenebilir. Ayrıca çeşitli hastalıklardan dolayı kullanılmakta olan ilaçlarda sayıların azalmasına ya da artmasına neden olabilmektedir. Sigara içmek ve çevredeki kişilerinde pasif içici olmasına neden olmak bireylerin lökosit sayılarında bozukluklara neden olur.
